Kayıtlar

Öne Çıkan Yayın

Bir kendini bilme metodu olarak: Enneagram

Resim
  Mucize olan ve eşrefi mahlûkat olarak en güzel biçimde yaratılan insanın kendi nefsinde yaratılan ayetleri tefekkür ederek bir ömür geçirebilmesini diğer bir deyişle kendini öğrenmesini ömür boyu sürecek mucizevi bir yolculuk olarak görüyorum. İnsana düşen asli görev; kendine bahşedilen mizacının sağlıklı ve sağlıksız boyutlarının bilincinde olarak tekâmül yolculuğunda gayretkâr olması değil midir? Her insan “Ol!” emriyle var edilmiş özel bir tasarım; kendine has, orijinal. Emsallerinin içinde bir o kadar da emsalsiz. Her birinin aldığı nefes süresince var edilmesinin, o vakitte, o mekânda, o ailede, o arkadaş çevresinde olmasının bir hikmeti var. Âdeta bir meyvenin tohumu en verimli toprağa atılıyor ve sonucunda hangi meyve olduğunu kendisinin bulması isteniyor. Kimi bir kiraz, kimi bir portakal, kimisi de bir elma misali. Hiçbiri bir diğerinden üstün değil aksine hepsinin var olmasıyla dünya güzelliğine güzellik katılıyor. İşte insan da böyle bir varlık. Türlü türlü huyla gönde...

Psisik Korunma Teknikleri

Resim
  Arınma ve Enerji Alanını Güçlendirme Teknikleri Uygulama 1. Hayat Enerjisi İle Duş Alma Tekniği Bu tekniğin amacı, hayat enerjisini sistemimize davet edip fizik ve enerji bedeni arındırmak, enerji alanımızı güçlendirmektir. Bu teknik zihni ve enerji alanını güçlendirir. Her yerde uygulanabilir ve uygulayanı meditatif bilinç haline sokar. Özellikle şifa uygulamalarından önce meditatif bilinç haline geçmek aktarılacak tesirin gücünü artırmak bakımından oldukça önemlidir. Aşağıdaki uygulama bütününü günde 3 veya 4 kez tekrarlayabilirsiniz. 1. Ayakta durup bacaklarınızı hafifçe aralayın, gözlerinizi kapatın 2. Burundan nefes alırken dörde kadar sayın, ağızdan nefes verirken sekize kadar sayın (yani nefesinizi aldığınızın iki katı sürede verin) ve bunu üç dört kez tekrarlayın 3. Ellerinizi avuç içleri birbirine yapışık olarak göğüs hizasında birleştirin 4. Kollarınızı yukarı doğru kaldırıp V harfi gibi açın, avuç içlerinizi gökyüzüne dönük tutun 5. Hayat enerjisinin tüm auranıza ve el...

Kıyafetnâme Bilgileri

Resim
  * Elde altı parmak bulunması, aklın azlığına, idrakin çokluğuna işarettir. * Çolak el, kalbin ve bağırsağın fena olduğunu, bazen de yer değiştirdiğini gösterir. * Avuç ve parmakların uzun olması, nüfuz ve iktidara; bazen de ilim ve marifete delalet eder. * Avucu küçük olup parmakları ince olursa, sahibinin hain, kötü huylu ve hayırsız olduğu anlaşılır. * Parmak uçlarının küt olması, zeka ve fetanetin azlığına delildir. * Parmakların iri ve kalın olmayıp hepsinin kısa ve birbirine eşit olması, zeka ve istidadın ziyadeliğine, sahibinin güzel hâline, aynı zamanda da zürriyetinin çokluğuna hükmolunur. * Elinin üstü çok ve uzun kıllı olan adamın aklı az olur. * Bileklerinin üstü çok ve uzun kıllı olan adamın aklı az olur. * Bileklerin kalın olması, garaz ve nefsaniyyete delâlet eder. * Kısa bilek, kötü niyete, fena fikre, hilekârlığa, fetânet çok yemin eden, sürekli kendini anlatan ve kendisinin övülmesini isteyen bir adam olduğuna alamettir. * Parmakların bir boyda, düzgün, muntazam ...

Âyet-el Kürsi'nin İmanı Koruyan Sırrı

Resim
  Bilindiği gibi îmânın temeli, Tevhiddir. İnsanlar îmân ettikten sonra Tevhide karşı sıcak ilgilerini korumak zorundadır. Ancak hâdiseler karşısında özellikle günlük yaşamın akışı, çoğu kere nefsin tevhide saygısını sarsar ve de zaman içinde iman yavaş yavaş solar. Bu sarsıntının temelindeki yanılgıların tümünü Âyet-el Kürsî yok etmektedir. Şimdi îmânımızı tehdit eden noktalara bir göz atalım. İmân edip tevhidi tasdik ettikten sonra yani Allah'tan başka güç olmadığını tasdik ettikten sonra günlük hayatımızda hâlâ bazı etkileri güç sanırız. Bunun en çok rastlanan örneği paradır. Paranın bir benzeri siyasî güçlerdir. İnsanlar tâ Hz. İbrahim devrinden beri siyasî güçlere teslim olmuş bunları kaderlerini etkileyen kuvvetler olarak görmüşlerdir. Tüm peygamberler bu yanlış kanaati silmek için mücadele vermişlerdir. Ancak İslâm tevhidi imana gerçek netliği getirmiştir. İşte Âyet-el Kürsî özellikle üçüncü bölümde maddeler halinde açıkladığımız cümlelerle zahirdeki etkiler karşısında yanıl...

Yedinci Duyunun Kesfi Olarak Ters Konusma

Resim
  Yedinci duyunun içtiği diye adlandırılıyor. Bu amaca yönelik bir araştırma “Nobel olgu özelliği” olması olarak betimlenmiştir. Dünya üzerinde satışlarda özellikle yer alır ve 90'ların araç Amerika Birleşik Devletlerinde bir ev hobisi hazır geldi. Konuşmada saklı olan sözlü fenomenine Ters Konuşma denir. 80'lerin başında Rock Roll Müziğinde plan ses - Backmasking olarak "şu tuhaf" - bugün dünyadan bugünün kazandığından şüpheleniyorum. O beri, araştırma olarak geniş kapsamlı ve artık artık insan konuşmasının herkesin içinde var olduğu biliniyor. Eğer insan konuşması ise ve geriden çaldırılır. Bu ifadeler, kısa metinler için genel olarak her zaman düz konuşma ile belirginler. Lisan boyunca sürekli olarak öyle olduğu gibi belirir ki, bizim konuşmamız sürecimizin doğal bir şekilde inanılır. Öncüsü ve bu eğitim 20 emektarı David John OATES, insan iletişiminin başka bir şekilde tanımlıyor. Lisanın iki taraflı düz ve ters olduğu. İnsan beyninin konuşma seslerini yapısından ...

Akil ve Dereceleri

Resim
AKIL DÖRT KISIMDIR Akl-ı meaş Akl-ı bal likörü Akl-ı nûrânî Akl-ı kül Allah (cc), birisine çekişiyor, birisine tembih ediyor, sofrasını açmış, bir diğerini kucaklamış. Dört derece aklın izahı; 1. AKL-I MEAŞ Bu akıl için baygındır. Kısa görüşlüdür. Sadece yemek yemeklerine göre yürütür. Âyet-i kerime'de: “Onlardan kimi nefsine zulmedendir.” satın alıyor. (Fâtır: 32) Allah (cc) bizi bilmemiz ve inançlarımızla ilgili olarak, nefs-i emmaredeki bu insanlar; güvenli-i ilâhi olan kullanım kullanılmışmış, gönderiliş sebebini bile, lütuf ve ihsanları verebilecekleri, şeytana uymuş, olabilir tapmış ve gidiş yolunu değiştirmiş. Allah (cc) ile unutulanlara, fikir veden gafilden fâsık adını vermiş, Âyet-i kerime'sinde şöyle buyurmuştur: Allah'ın da beğendiği kimseler gibi olmayın. Onlardan çıkan fâsıkların tâ geleceğidir.” (Haşr: 19) Sarhoş gibi ne bilmezler. Ahirette azaptan kurtaracak, ilâhîliğe yönelecek olan işlere yetiştirecekler. “Onlar dünyayı.” âhirete tercih ettiler (Nahl: 107)...

Ancak sessizlikte varolabiliriz

Resim
  Dünya yarışında var olma çabası bizi devamlı bir içsel ve çevresel gürültü içinde tutar. O gürültü bizi gerçeğe ve büyüklüğe saygıdan uzak tutar. Anlama ulaşamayız. Var olmak dediğimiz hal gürültü içinde kazanılmaz. Dünya yarışında koştururken üzerimizde "var olma"yı emanet olarak üzerimizde bulunduruyoruz, ama emaneti bizim yerimize "zaman" dediğimiz ve anlamadığımız o güç taşıyor. Bizi emaneti "devralacak, taşıyacak, kullanacak" hal'e getirmek için eğitiyor. Gerçek sükûnet içindedir. Gerçeği anlamak için sakin ve sessiz olmalıyız. Gönül sesi, iç sesimiz, tebliğ, zamanın sesi hepsi sessizlikte duyulur. Sessizlik saygıdır, edeptir. Çünkü her daim huzurda olduğumuzu ancak sessizlikte anlarız. Beklenen sessizlik sevgi ile birlikte ortaya çıkıyor. O halde sevgi için gösterilmiş yolu, verilmiş olan anahtarı kullanmak gerekir. Sessizlik sevgi ile birlikte anahtarı kullandıkça kazanılacak, huzur yaşanacaktır. Bugün o sesi celse ile duyuyoruz, yazılı olarak...

İnsanın Görevi Nedir

Resim
  Bu üç soru, içinde cevaplarını da bulunduran bir tek bütünün ifadesidir: İnsanın görevi, önce öğrencilik sonra öğreticiliktir. Öğreticilik başladıktan sonra da öğrencilik devam eder. Öğrenciliğin ve öğreticiliğin safhalarını belirleyen, zamanın seyri ve söz konusu insanın özellikleridir. Bu genel tespitten sonra konuyu biraz daha açmak gerekir. Sorular teker teker ele alınırsa her birine teknik vb anlamlarda ayrı ayrı ve uzun cevaplar verilebilir. Fakat o zaman üç sorunun kendi aralarındaki ilişki korunamayabilir. Buradaki amaç, birbirini bütünleyen ve iç içe olan üç konuyu bir bütün olarak ele almaktır. İnsanın görevi, sorumluluklarını bilmesidir. İnsanın sorumluluklarını bilmesi, üç aşamalı bir gelişimin ikinci aşamasıdır. Bu üç aşamanın birinci aşaması, insanın sorumluluklarını bilecek duruma gelmesi / getirilmesidir. Üçüncü ve son aşama ise insanın sorumluluklarının gereğini yerine getirmesidir; yani eylem aşamasıdır. Bebeklik, çocukluk ve ilk gençlik çağındaki küçük insan, a...